TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, KOSGEB ve TÜBİTAK’ın aracılığı, Dünya Bankasının finansman desteğiyle hayata geçirilen Türkiye Yeşil Sanayi Projesi ‘nin yeni bir iş modeli anlamında da çok kıymetli olduğunu belirterek, “Bakanlığımızın bağlı ve ilgili kurumları olarak birlikte çalışacağız ve en azından TÜBİTAK tarafında da Dünya Bankasından ilk kez böyle bir iş modeliyle birbirimizi tanıyacağız.” dedi.
Projenin, Bilişim Vadisi’nde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleştirilen lansman toplantısında konuşan Mandal, iklim değişikliğini ve artan etkilerini herkesin gözlemlediğini, böyle devam ederse telafisi çok daha zor olacak bir döneme doğru gidildiğini söyledi.
Artık ülkelerin bununla ilgili ne yapacaklarını değil ne yaptıklarını ve bu konuda gelmiş oldukları aşamaları da konuştuğunu dile getiren Mandal, bu sürecin dönüşüm noktasındaki en önemli paydaşının sanayi olduğunu anlattı.
Mandal, Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ne değinerek, “Esasında yeni bir iş modeli anlamında da çok kıymetlidir. Bakanlığımızın bağlı ve ilgili kurumları olarak birlikte çalışacağız ve en azından TÜBİTAK tarafında da Dünya Bankasından ilk kez böyle bir iş modeliyle birbirimizi tanıyacağız.” diye konuştu.
TÜBİTAK’ın bu süreçteki rolünün, 2021 yılının şubat ayında başladığına işaret eden Mandal, “Şubat 2021’de Türkiye’de bunu, o dönem için az konuşulduğu bir ortamda TÜBİTAK olarak biz araştırma süreçlerinde Avrupa Yeşil Mutabakatıyla uyumlaştırma belgemizi yayınlayıp web sitemize koymuştuk. O gün için biraz daha farkındalık oluşturmaya çalışıyorduk ama bugün gelmiş olduğumuz aşamada çok kısa bir dönemde, 3 yıla yakın bir dönemde ülkemizde bu konudaki tüm kurumlarımızın bunu sahiplenmesi, en önemli rol de Sayın Cumhurbaşkanı’mızın özellikle 2053 yılını hedef net sıfır emisyon koymasından sonra hızlı bir şekilde arttı.” ifadelerini kullandı.
Mandal, bu programda üç alt bileşenle beraber yer alacaklarını aktararak şöyle devam etti:
“Sanayi, AR-GE ve Yenilik Programı vasıtasıyla daha önce başlamış olan AR-GE projelerimizin, yeşil dönüşüm odaklı AR-GE projelerinin, bir sonraki evreye geçmesi için, seri üretim aşaması öncesindeki projeleri desteklemiş olacağız. Diğer program, Sanayide AR-GE ve Yenilik Ağları, SAYEM platformu olarak bilinen programımız. Uzun zamandır sanayicilerimizin, araştırmacılarımızın ve üniversitelerimizin bu programı beklediğini biliyoruz. O yüzden bizim için çok heyecanlı bir gün olacak bugün. Aynı zamanda da bu süreçte danışmanlık noktasında yer almak istiyoruz, Yeşil İnovasyon Teknoloji Mentörlük Programı vasıtasıyla. 1831, 1832, 1833 kodlarımızı da bugün inşallah açmış olacağız.”
“Net sıfır emisyona geçiş Türk sanayisi için de önemli fırsatlar sunuyor”
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez ise iklim değişikliklerinin etkilerini hisseden ilk nesil ve bu konuda bir şeyler yapabilecek son nesil olduklarını kaydetti.
Türk sanayi sektörünün AB ortalamasından daha fazla karbon yoğunluğuna sahip olduğunu söyleyen Lopez, zorluklara rağmen net sıfır emisyona geçişin Türk sanayisi için de önemli fırsatlar sunduğunu vurguladı.
Lopez, yeşile yönelerek kaynakların daha verimli kullanılmasıyla firmaların karlılığını artırabileceğinin altını çizerek, “Dünya Bankası adına bu projenin resmi olarak başlatılmasını memnuniyetle karşılıyor ve önümüzdeki yıllarda hayata geçirilmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi.
“450 milyon dolarlık proje kurumlar arası işbirliğini de barındırıyor”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü İlker Murat Ar da Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi çerçevesinde ortaya koyduğu taahhütle sanayide yeşil dönüşüm sürecinin büyük önem kazandığını dile getirdi.
Ar, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki gelişmelerin imalat sanayisi başta olmak üzere tüm sektörleri bu dönüşüme hızlı şekilde hazırlamaları gerekliliğini daha da artırdığını, bu kapsamda Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın liderliğinde ve Milli Teknoloji Hamlesi hedefi doğrultusunda sınırda karbon düzenlemesine tabi imalat sanayi sektörleri başta olmak üzere çeşitli çalışmalar gerçekleştirildiğini anlattı.
Temel hedefi Türk sanayisi için yeşil dönüşümü bir zorunluluktan öte fırsat alanı olarak değerlendirmek olan bu çalışmalarda firmaların yeşil dönüşümünü destekleyen bütüncül, etkin, iddialı ve yenilikçi bir iyileştirme yaklaşımını benimsediklerini vurgulayan Ar, bu yaklaşımla ortaya koydukları çalışmalardan birinin de Dünya Bankası desteğiyle yürütecekleri Türkiye Yeşil Sanayi Projesi olduğuna işaret etti.
Ar, 6 yıl sürecek ve toplam bütçesi 450 milyon dolar olan projenin aynı zamanda kurumlar arası işbirliğini de barındırdığına dikkati çekerek, desteklerinden dolayı Bakan Kacır ve çalışmada emeği geçenlere teşekkür etti.
KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, projenin, KOSGEB KOBİ’lerinin yenilenebilir enerji, kaynak verimliliği, atık yönetimi ve döngüsel ekonomi gibi tematik projeleri destekleyeceğini aktardı.
Uluslararası pazarlarda KOBİ’lerin rekabet gücünü de artıracak proje kapsamında KOSGEB olarak KOBİ‘lerin enerji maliyetlerini düşürmeyi, çevre dostu teknolojilere geçişini ve sürdürülebilir büyümesini hedeflediklerini vurgulayan İbrahimcioğlu, Yeşil Sanayi Projesi ‘nin Türkiye sanayisine, çevreye ve ekonomiye sürdürülebilir katkı sunmasını temenni etti.
Konuşmaların ardından Dünya Bankası Baş Ekonomisti ve Proje Lideri Stefka Slavova’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’nin ayrıntıları anlatıldı.