Google jeotermal enerji projesi, suyun dolaşımda kalmasını sağlayarak, suyun tekrar kullanılabilirliğini artırıyor. Özellikle kurak bölgelerde bu durum önem arz ediyor.
Google, diğer teknoloji şirketleri gibi sürdürülebilir enerji kullanımını desteklemek ve operasyonlarını karbon salınımından arındırmak için çeşitli yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapma taahhüdünde bulunuyor.
Bu hedef doğrultusunda şirket, yeni nesil jeotermal girişimi Fervo Energy’nin ortaklığıyla ABD’nin Nevada eyaletinde jeotermal enerji projesinin devreye girdiğini duyurdu. 2021 yılından bu yana devam eden projenin amacı Google’ın Las Vegas ve Reno dışındaki iki veri merkezine temiz enerji sağlamak. Google’ın veri merkezleri için kurulan tesiste de bu teknik kullanıldı. Tesis, 3,5 MW (1 MW = 750 evin ihtiyacı) üretim kapasitesi ile nispeten küçük olsa da benzerlerinin önünü açabilir.
Projenin temelinde jeotermal rezervuarlardan sıvı çekmek yerine, sıcak kaya tabakalarından doğrudan buhar elde etme fikri yatıyor. Bu yöntem, jeotermal enerji üretiminde geleneksel metotlara kıyasla farklı bir teknolojik yaklaşımı ifade ediyor.
Jeotermal enerji projesi ayrıca, suyun dolaşımda kalmasını sağlayarak, suyun tekrar kullanılabilirliğini artırıyor. Suyun tekrar kullanılabilir olması özellikle Nevada gibi kurak bölgelerde önem arz ediyor. Aynı zamanda, jeotermal sistemlerin performansını anlık olarak izlemek adına kuyulara fiber optik kablolar yerleştirildi. Bu da petrol ve gaz endüstrisinden alınan stratejilerin jeotermal enerji sektörüne adapte edilmesi olarak değerlendiriliyor.
Google’ın Enerji ve İklim Direktörü Michael Terrell, jeotermal enerjinin potansiyelini rüzgar ve güneş enerjisinin ilerlemesine benzeterek vurguluyor. Bu alandaki teknoloji gelişiminin şirketler tarafından desteklenmesinin önemine işaret ediyor.
Çünkü Google’ın bu jeotermal enerji projesine olan ilgisi, yalnızca şirketin karbon salınımını azaltma hedefleriyle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda, temiz enerji alanında teknolojik gelişmelerin teşvik edilmesi açısından da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu proje, enerji kaynaklarının daha sürdürülebilir bir şekilde kullanılması konusunda umut verici bir örnek teşkil edebilir.
Bir taraftan veri merkezlerinin küresel elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 1’ini oluşturması göz önüne alındığında, bu tür projelerin yaygınlaşmasıyla enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir ilerleme sağlanabilir.
2017 yılında Jack Norbeck ve Tim Latimer tarafından kurulan ve dünya genelinde sürdürülebilir enerji geçişini hızlandırmayı amaç edinmiş Fervo ile ortaklık kurmak Google’u bu alanda bir adım öne çıkartıyor diyebiliriz.